23 Ocak 2012 Pazartesi

AKKUYUYA AMERİKAN VATANDAŞI OLAN RUS MÜDÜR



ABD’nin, Ruslar’a verildiği için tepki gösterdiği Akkuyu Nükleer Santrali’ni yapacak şirkette vatandaşlık şoku yaşanıyor. Ruslar şirketin başına bir Amerikan vatandaşını getirdi.

JAPONYA’DA meydana gelen depremin ardından Türkiye’de yeniden tartışma konusu olan Akkuyu Nükleer Santrali’nde  ‘vatandaşlık’ şoku yaşanıyor. Rusya’nın, nükleer santral projesini gerçekleştirecek ve işletecek şirketin başına getirdiği Alexander Superfin’in “ABD vatandaşı” olduğu ortaya çıktı.  Rusya’nın, ABD’nin; Ruslara verildiği için büyük tepki gösterdiği nükleer santral projesinin başına, ABD vatandaşı bir bürokratı getirmesi enerji sektörünü karıştırdı. Şimdi herkes Superfin’in “sırrını” öğrenmeye çalışıyor.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş.’nin Genel Müdürü Alexander Superfin’in, ABD vatandaşı olduğu, şirketin kuruluşu aşamasında gündeme geldi. Superfin tarafından ilgili kamu kurumlarına verilen belgeler arasında Superfin’in ABD vatandaşı olarak taşıdığı pasaportta yer aldı. Beyoğlu 18. Noterliği’nin de tercüme ettiği Superfin’in ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen pasaportu, 11 Ocak 2006 tarihinde verilmiş. Pasaportun geçerlilik süresi  10 Ocak 2016 tarihinde doluyor. Pasaportta Alexander Superfin’in 7 Eylül 1959 Azerbaycan doğumlu olduğu ve ABD vatandaşı olduğu bilgisi de yer aldı.

Enerji bürokrasisi, Alexander Supefin’in hem Rusya hem de ABD vatandaşı olduğunu belirterek, mevzuat açısından çift vatandaşlığın proje için bir sorun olmadığını bildirdi. Ancak, ABD’nin santral işinin Ruslara verilmesinin ardından gösterdiği tepkiyi hatırlatan enerji bürokratları “Biz o zaman ABD ile niye gerginlik yaşadık” sorusunu ortaya attı. ABD vatandaşı olurken edilen yemin ise şöyle: “Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti ve egemenliğini reddettiğime; bundan böyle ABD Anayasası’nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma; ABD’ye bağlılık ve sadakat göstereceğime; kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime; kanunun gerektirdiği durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.”

YER ARAYIŞI SÜRÜYOR: 
3’üncü santral nereye yapılacak?
AKKUYU’nun temelini mayıs ayında atmayı planlayan Enerji Bakanlığı, ikinci ve üçüncü santraller için de hazırlık yapıyor. İkinci santral Sinop’ta kurulacak. Üçüncü santral için ise İğneada ve Gökova düşünülüyor. İki yer için de test çalışmaları başladı. Santrale uygunluk için yaklaşık 60 test yapılacak. Testten en yüksek puan alan yer, üçüncü santralin de yeni adresi olacak. Santralin mutlaka deniz kenarında kurulması planlanıyor.

necati yamaç

16 Ocak 2012 Pazartesi

NÜKLEER BİZİ BOZAR ABİ !!!!!



adresinde 15.01.2011 tarihinde necati yamaç ile ilgili haber yayınlandı.

Nükleer teknolojinin bize neden uymadığının en güzel ispatı olan bu haberi biraz yorumlarsak, nükleer teknolojinin neden bize uymadığını kolay anlayabiliriz.


Haberde, kavşağın yapım detayları verilmediği için, biraz açıklamakta yarar görmekteyiz.

Böyle bir kavşağı bir vatandaş yapmış olsa, sorun olmayacaktı ama yapan ya karayolları ya da belediye.

Bir kere, kim yaparsa yapsın önce bir teknik şartname hazırlanır. Bu şartnameyi hazırlayanların da mühendis olması gerekir. Mühendislerin hazırladığı bu teknik şartname üst yetkililerce onaylandıktan sonra ihaleye çıkılır.

İhaleye talip olan şirketler, bu teknik şartnameyi alarak incelerler ve kaça yapabileceklerini ihale yapan kuruma bildirirler.

İhaleyi yapacak kurum, bunların içinde en az fiyatı verene işi ihale eder.

İhaleyi alan şirket, işi yapmaya başlar.

İşin çeşitli aşamalarında ihaleyi veren kurum, inşaatın gidişini denetleyerek “hak ediş” raporlarını düzenler. İşi yapan firma bu raporlara göre parasının bir kısmını alır.

İş bittikten sonra, ihaleyi veren kurum son bir kere daha yapılan işi kontrol edip, bir uygunsuzluk olmadığını belirleyen rapor (İş bitirme raporu)  düzenler. İşi yapan şirket, son rapora göre kalan parasını tahsil eder.

Detaylarına girmeden kısaca özetlediğimiz bu sistemde, resimdeki gibi bir kavşak yapılmış ve hizmete açılmışsa, AYNI KAFANIN NÜKLEER SANTRAL YAPMASINDAN ALLAH ŞİMDİDEN BU MİLLETİ KORUSUN.

Bu kavşağı yapanların, denetleyenlerin içinde mutlaka birkaç mühendis vardır. Diplomalarını bakkallardan alıp almadıkları tartışılan bu mühendis arkadaşların yaptığı kavşağı gördükten sonra, ilk nükleer santralimiz olacak olan Akkuyu nükleer santralin akıbetini görür gibi olmaktayız.

Bilindiği gibi Akkuyu’daki nükleer santrali Ruslar yapacak. Rusların yaptıklarını da bizimkiler denetleyecek ama hangisi denetleyecek?

Ülkemizde, Rusların yapacağı nükleer santrali denetlemekle Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) ile Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığına bağlı Nükleer Enerji Proje Uygulama daire başkanlığı görevlendirilmiştir.

TAEK başkanlığında şimdiye kadar liselerde fizik öğretmenliği yeterliliği bile olmayan birinin ( http://www.nukte.org/node/220 ) başkan olarak yıllardır görevde olduğunu bilmeyen yoktu. Neyse ki; bu arkadaşı görevden alıp yerine bir nükleer mühendis getirdiler.

Rusların yapacağı nükleer santrali, yapım aşamasından işletme ve söküm aşamasına kadar denetleyip kontrol edecek diğer kurum olan Nükleer Enerji Proje Uygulama Daire Başkanlığı atana kişi olan necati yamaç, ne yazık ki nükleer teknolojiye Fransız olan bir bürokrattır.

necati yamaç'ın kendisinin yazdığı belli olan (http://necatiyamac.blogspot.com/) adresinde verilen çalışmalarına bakarsanız, hiç birinin nükleer teknoloji ile uzaktan yakından ilgisi olmayan konular olduğunu kolayca görebileceğiz. 

Diğer yandan nükleerle alakası olmamasına rağmen, böyle bir makama atanmasını uygun gören devlet büyüklerimizin mutlaka ve kesinlikle bir bildikleri vardır veya olmalıdır (http://www.milliyet.com.tr/1999/01/20/siyaset/siy03a.html) diyerek, ilgili daire başkanlığınca hazırlandıktan sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının  http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/Nukleer_Santraller_ve_Ulkemizde_Kurulacak_Nukleer_Santrale_Iliskin_Bilgiler.pdf  adresinde yayınlanan bir çalışmaya bakınca tüylerimiz diken diken olmasını engelleyemiyoruz.

İleriki zamanlarda detaylarını tek tek açıklayacağımız bu kitapçığa bakarak, keşke bunlar sadece kavşak yapsaydı, en azından yıkıp tekrar yapardık dememek elde değil.

İleriki zamanlarda detaylı açıklama yapmak için uzman arkadaşların incelendiğinde ilk etapta göze batan özelliğin; kitabı hazırlayanların googleden derledikleri birkaç bilgiyi olduğu gibi kullanacak kadar nükleer teknolojiden uzak ve habersiz olduklarıdır. TAEK sayfalarından aldıkları metinleri olduğu gibi kullandıkları için, TAEK’in düştüğü tercüme hatalarını devam ettirmişler çünkü TAEK uzmanlarımız da bu metinleri yabancı kaynaklardan alırken çeviri hatası yapmışlar.

Şimdilik şunu söylemekle yetinelim; ortaokul fen derslerinde vasat bir öğrenci bile bunların hatalarına gülebilmektedir. Gerisini siz düşünün artık. Allah bu Millete acısın…


necati yamaç