25 Şubat 2012 Cumartesi

FÜZE KALKANINI DURDURAN ONBAŞI

Vaktin zamanın birinde, Malatya’da bir füze kalkanı sistemi kurulmuştu. Kimlerine göre İran füzelerine karşı İsrail’i korumak amacındaydı, kimilerine göre Rus füzelerine karşı.



Bu konular gündeme geldiğinde, hem İran hem de Rus tarafı bu füze kalkanı sistemine karşı olduklarını ve en ufak bir tehdit halinde önce Malatya’yı ardında tüm Türkiye’yi vuracaklarını açıkça belirttikten sonra da “kimse kusura bakmasın” demeyi ihmal etmediler.



Bütün bu gelişmeleri yakından takip eden köylüler, akşam kavede okey oynarken, hep bu konuyu konuşuyorlardı. Bazıları işi büyüterek eylem falan yapmaktan bahsediyordu. Hepsinin ortak kaygısı İran veya Rusya Malatya’yı vurursa kendi köylerinin akibetinin ne olacağıydı çünkü köylerinin füze kalkanına uzaklığı bir-iki kilometre kadardı. 



Bir akşam okeye dördüncü olarak katılan köydeki karakolda görevli bir uzman çavuş köylülerin bıkıp usanmadan açtıkları bu füze kalkanın bahsinden kurtulmak için oyuna ara vererek ayağı kalkıp bir nutuk çekmiş “EY KÖYLÜLER, HALKA RAĞMEN BU PROJEYİ YÜRÜTMEK GİBİ BİR AMACIMIZ YOKTUR.” diyerek milleti rahatlatmıştır.



Buraya kadar anlatılan hayali öyküyü okuduktan sonra büyük bir çoğunluğun “ HADİ ORDAN ÜLEN, BİR UZMAN ÇAVUŞ BU KONUDA NE KADAR YETKİLİDİR? SEN KİMİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYORSUN?” dediğinizi duyar gibiyim.



Aynı hikayeyi 07 şubat 2012 de yaşamadık mı?



Rusların Mersin Bilgilendirme Ofisi Müdürü olarak halkın karşısına çıkardıkları emekli polis olduğu söylenen sayın Faruk Uzel, aynı hikayedeki uzman çavuşun ettiği lafı etmedi mi?



Sayın Uzel’e sormak lazım; hem Rus hem de Türk parlomentoları onaylamış, hükümetleri sözleşme imzalamış, Rus şirket bir yıldan fazladır sahada çalışıyor, Türk ve Rus enerji bakanları var, bu şirketin genel müdürü var, onun altında Türkiye’deki şirketin müdürü var, onu altında genel müdür yardımcıları var, onun altında bilgilendirme genel müdürü başka bir Rus vatandaşı Azerbaycanlı var, onun da altında başka bir Azeri var, bütün bunların altında da sen.



O zaman halk itiraz ederse sen bu projeyi durdurabilecek çapta mısın ve yetkide misin?



“HALKA RAĞMEN BU PROJEYİ YÜRÜTMEK GİBİ BİR AMACIMIZ YOKTUR.” diye demeç vermenin tek nedeninin halkı kandırmak ve oyalamak olmadığını iddia edebilir misin?

14 Şubat 2012 Salı

RUSLAR VE HÜKÜMET NEYİ SAKLIYORLAR

Şubat 2012 de, AKKUYU NGS A.Ş. Büyükeceli Bilgilendirme Ofisi Müdürü Faruk Uzel, Mersin’in Gülnar İlçesi’ne bağlı Büyükeceli Beldesi’nde yapılacak olan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin inşaatına 2013’de başlanacağını bildirdi.


Gülnar İlçesi mahalle ve köy muhtarları için düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Faruk Uzel, dünyada bir nükleer ligi olduğunu belirterek, "Bu nükleer ligindeki ülkelerin hepsi G-20 diye adlandırılan dünyanın ekonomik olarak en gelişmiş 20 ülkesi ve birkaç tane daha ülke, bunun anlamı ne? Birincisi bu ülkelerin hepsi kendi enerjilerini kendileri karşılıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 2011 senesinde enerjiye, dışarıya verdiği para 50 milyar dolar. Bu 50 milyar doları biz dışarıya vermezsek, bu memleketin bütçe açığı kalmıyor. Daha ucuz enerjimiz oluyor ve kendi milli enerjimiz oluyor" dedi.

RUSLARIN  NEYİ SAKLADIĞINI MERAK EDİYORUZ.

1-Öncelikle Faruk Uzel, nükleer camiada tanınmayan birisidir. Nette araştırınca karşımıza polis olduğu çıkıyor. Polisimizin nükleer teknolojiye hâkimiyetini de böylece öğrenmiş olduk.

2-Ruslar bir şeyi saklıyorlarki, şimdiye kadar bünyelerine hiçbir nükleerciyi aldıklarını duymadık. Bu ülkede nükleer eğitim görmüş bir Allah’ın kulu yok mu sanki.

3-Ruslar ile hükümetin ortak tavrı bu konuları bilenlerin konudan uzak tutulması. Rusların yapacağı nükleer santrali denetleyecek olan devlet kurumunun başındaki kişi, bırakın nükleeri, atomdan bihaber bir kamu yönetim mezunu. Memlekette hiç mi nükleer eğitimli adam kalmamış?

4-Görülen o ki; bu ikisi kafa kafaya verip ülkenin başına bir çorap örmekteler. Ördükleri çorap ortaya çıkmasın diye ne Ruslar ne de devlet, kapısına bir tek nükleerciyi yaklaştırmıyorlar.

5-Polis memurunun eline birkaç şişirme bilgi vermişler, o garibim de iş yaptım sanarak çıkıp bunları okuyor. Milletten de bu dolmayı yutmasını bekliyorlar ama haksız değiller çünkü biz bu kafayla daha çooooookkkkk dolma yutarız….

5 Şubat 2012 Pazar

İŞİMİZ ALLAHA KALDI

Rusların akkuyuda yapacağı santralin kontrollerini yapacak olan birimin başına, nükleer enerjiye en fransız bir bürokrat olan necati yamaç atanmıştır. kendisi nükleer enerjiden anlamadığı gibi lisedeyken fizikten hep çakardı, matematiği de berbattı.

bu yüzden gidip mükliyede okudu.

hülasa; işimiz Allah'a ve Ruslara kaldı. Ruslardan ümit yok da, Allah acısın bizlere